Karanlığın Aydınlığı


      Teknolojinin ilerlemesi ve eğitimde farkındalığın artmasıyla çeşitli eğitim yaklaşımlarının ortaya çıkması da bir hayli hızlandı. Günümüzde mevcut eğitim yaklaşımlarını anlayabilmek ve uygulayabilmek de aynı doğrultuda zorlaştı. Çünkü zamanın belki de ahesteliğine inat hızla gelişen bu yaklaşımlar, insanın kendisini bir giriftin içinde bulmasına yol açtı. Dolayısıyla bu karmaşıklıktan kurtulmak haklı ve kuvvetli bir çabaya tabiydi. Fakat bu zorlukta sıyrılmak da zordur. Zira insan dediğimiz kolay olanı daha çok severdi. Bu kolaylığa ulaşmak da en başta düşünmeyi gerekli kılar. STEM yaklaşımının serüveni de zannımca böyle başladı.
        STEM (Science, Technology, Engineering ve Math) her harfin önemli bir alanı teşkil etmesiyle anlam kazanmış bir eğitim yaklaşımıdır. İnsan olarak öğrenmeye her daim aç oluşumuz, hayat boyu öğrenmeyi amaçlayan eğitim yaklaşımlarının belki de en temelinin ortaya çıkmasına sebep oldu. Çünkü STEM; Fen, Teknoloji, Mühendislik ve Matematiğin manidar bir karışımından ibarettir. STEM yaratıcı, eleştirel, yansıtıcı ve matabiliş düşündürmeyi öngören, her boyutuyla insanı geliştirmeyi amaçlayan bir eğitim yaklaşımıdır. STEM’i oluşturan alanları teker teker inceleyecek olursak karşımıza daha anlamlı bir bütün çıkacaktır.
        Öncelikle ‘S’ harfine hayat veren (Science) bilimdir. Bilim başlı başına kozmosu ifade eden bir alan olmuştur. Belki de bu tanım STEM yaklaşımının önemini kavramamıza ziyadesiyle yetecektir. Lakin konuyu biraz daha ayrıntılayacak olursak bilim; bu yaklaşımda özellikle doğa üzerinde duruyor, doğayı anlamlandırmamızda, insanın çevresine olan farkındalığını artırmada bizlere yol gösterici bir alan olarak karşımıza çıkıyor.
Kaynak:https://bit.ly/2KXeoGk
        ‘T’ harfine gelecek olursak (Technology), tabi ki teknoloji olmadan yaşamanın bile bir noktada imkânsızlaştığı dünyada, teknolojisiz bir yaklaşım da mümkün olamazdı. Teknolojiyi elektrikle sınırlandırmak ona da bir hayli haksızlık yaptığımızın göstergesidir. Çünkü teknoloji özellikle STEM yaklaşımında sadece elektrikle çalışabilen, bir bakıma muhtaç ürünler değil, bazen bir kalem bazense bir silgidir. Belki de insanın en sevdiği durumdur hayatının kolaylaşması ve bundan mütevellit hiç yetmeyen zamanını artırması… Herkes için 24 saat olan bir gün nasıl olur da bazımıza az bazımıza ise çok gelir. Buna anlam vermeye çalışarak asıl konumuzdan sapmış olmayalım. 


Kaynak:https://bit.ly/2HBcT1H
       ‘E’ harfine gelmişken (Engineering) mühendislik, her dalına saygı duyduğum elzem mesleklerdendir. Yoksa başka hangi sanatçılar dünyayı bu denli renkli bir hale getirebilecekti bilmiyorum. Evet, mühendisliği meslekle sınırlandırmıyorum. Çünkü mühendislik sanatçılık ve dahası… Üstelik mühendislikten mahrum kalmış olsaydık zorluğundan bu kadar şikâyet ettiğimiz hayatı nasıl yaşanılabilir kılacaktık?
        Benim için en anlamlı olan ‘M’ harfine hayat veren (Math) matematiktir. Matematiksiz bir yaşamı düşünmeye çalıştığım anda uçsuz bucaksız hayal gücüm bile bana karşı çıkıyor. Çünkü bunu idrak etmek hayal dünyasında bile mümkün değil. Matematik olana olduğu gibi bakmak değil, olanı görmek; hatta olanı değiştirmektir. Çünkü matematik olanın oranını, desenini sever, şeklini önemser.
        STEM yaklaşımını kendi bakış açımla harmanlayarak yazmaya çalıştım. Her yana uçuşan fikirlerimin en saf halini sunuyorum sizlere. Çünkü tıpkı benim gibi bir keşmekeşin içinde kalın istemiyorum. Ama sağlıcakla kalabilirsiniz…



F. Nur Kızılbuga
04150019036-N/A
Okul Öncesi Öğretmenliği

Yorumlar

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Öncelikle bütün alanları çok sade bir dile indirgeyerek bize aktardığın için teşekkürler. Teknoloji konusunda da teknolojinin sadece dijital boyutundan çok farklı boyutlarının olduğunu vurgulaman farkındalık oluşturmak adına çok iyi olmuş.İyi akşamlar:) Şeyma İncebay

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÇORBA İÇELİM Mİ?

Final Ödevi - Mıknatıslı Oltalar

Final Ödevi _ MADDE ISI ALIŞVERİŞİ